Alçı malzeme yaklaşık altıbin yıldan beri, hem işlevsel hem süsleme amacı ile yapılarda kullanılmaktadır. Anadolu’da erken Kalkolitik çağdan (M.Ö. 5 bin) kalan uygulamaların yanısıra, eski Mısır’da harç yapımımda kullanılmıştır. Piramitler resimlendirilmiş alçı iç duvar sıvalar, günümüze kadar kalabilen alçı uygulama örneklerindendir. Alçı kullanım, Mezopotamya Anadolu, Pers Mimari örneklerinde de görülmektedir. Yunan ve Roma yapılarında iç duvar ve ahşap tavanların doğrudan alçı ile sıvandığı bilinmektedir. Özellikle XIV. yüzyıldan itibaren İtalya’da alçı hamuruna mermer tozu ve boya katılarak Stücco adı verilen uygulamalar yapılmıştır. Türk, Osmanlı Mimarisin ‘de alçı, duvar sıvası ve süsleme amacı ile iç mekanlarda yer almıştır. Osmanlı Mimarisin ‘de pencerelerde vitray yapımında alçı, cam parçalarını bağlamak için kullanılmıştır. Kastamonu Evlerinde pencerelerin yapımında ayrıca renkli dış sıva olarak cephelerde, alçı kullanımı görülmektedir. XVII. yüzyılda Rusya’da kamış ile birlikte ilk alçı duvar panosu üretilmiştir. XVIII. yüzyıl sonlarından itibaren, iç mekanlarda tavanlarda kartonpiyer ve rozans adı altında kullanımı yaygınlaşmıştır. Kağıt ve alçıdan üretilen panellerin duvar ve tavan kaplaması olarak kullanılması Avrupa’da yaygınlaşmıştır.